Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.
akciğerlerin dış yüzeyini kaplayan ve göğüs boşluğunu dolduran plevra adı verilen zarların arasındaki alanda sıvı birikimi anlamına gelir. Normal bireylerde bu zarlar arasındaki boşlukta çok az miktarda bir sıvı vardır ve bu sıvı, solunum sırasında akciğerlerin hareketlerini kolaylaştırır. Ancak çeşitli sağlık sorunları nedeniyle bu boşlukta anormal şekilde fazla sıvı birikmesi durumunda, plevral effüzyon meydana gelir.
Sıvının karakteri ve oluşma mekanizmasına bağlı olarak iki çeşidir vardır
Semptomlar sıvının miktarına göre değişiklik göstermektedir. Bazı kşilerde semptom olmayabilir ve rastlantısal olarak saptanır. En sık görülen semptomlar:
Hastanın öyküsü, fizik muayene bulguları ve radyolojik tetkikler yapılarak tanı netleştirilir.
Plevral effüzyon’un tedavi şekli altta yatan hastalığa ve nefes darlığı oluşturup oluşturmamasına bağlı olarak değişir. Tedavide temel amaç sıvının drenajını sağlamak ve tekrarlanmasını önlemektir.
İlaçlar altta yatan hastalığa ve sıvının oluşma mekanizmasına göre seçilir. Diüretikler (idrar söktürücü) ve antibiyotikler kullanılır. Sıvı bir kansere bağlı oluşmuşsa kemoterapi ilaçları verilebilir.
Torasentez-hasta oturur pozisyonda kürek kemiğinin altından özel bir iğne yardımı ile sıvı boşaltılır. Tedavi ve tanı amaçlı torasentez yapılabilir.
Plevral drenaj kateteri- lokal anestezi ile göğüs yan duvarından göğüs boşluğuna ince bir kateter yerleştirilir. Kateter’in üç’ü bir torbaya bağlanır.
Tüp torakostomi(göğüs tüpü)- plevral boşluğa nispeten daha geniş çapta bir dren takılması. Dren özel bir şişeye bağlanır. Göğüs boşluğundaki sıvı tahliye edildikten sonra sonraki süreçte 24 saatlik drenaj miktarı takip edilir. 24 saatlik drenaj 150-200 civarında olduğunda dren çekilebilir. Bu süreç hastane yatışı gerektirebilir.
Hangi durumlarda Cerrahi yapılır?
Akciğerin üzerinde korteks ( kabuk) oluşması veya drenaj yöntemi ile yeterli miktarda sıvı boşaltılamaması durumunda cerrahi seçeneği hastalara sünülür.
Cerrahinin iki yöntemi vardır:
Video-assisted thoracoscopic surgery (VATS)-kapalı yöntem: göğüs yan duvarında bir veya iki küçük kesi yapılarak plevral aralığa girilir. Kamera yardımı ile görüntü sağlanır. Sıvı aspiratör yardımı ile boşaltılarak plevral aralık temizlenir. Akciğerde korteks oluşmuşsa dekortikasyon yapılır. Sıvının tekrar oluşmaması için steril talc gibi özel maddeler kullanılabilir.
Torakotomi-açık cerrahi: Genellikle ampiyem-göğüs boşluğunda enfeksiyon olduğunda bu yöntem kullanılır. Göğüs duvarında 6-10 cm uzunluğunda kesi yapılır. Ardından göğüs boşluğundaki tüm fibrin dokuları çıkartılır ve steril sıvılarla yıkanır. Göğüs tüpü yerleştirilerek ameliyat sonlandırılır.
Özellikle malign plevral efüzyonlarda sıvının tekrarlanması olasılığı fazladır. Bu tür durumlarda plörodez olarak adlandırılan yöntem kullanılır. Plörodez akciğer zarlarının dolayısı ile akciğerin göğüs duvarına yapışmasını sağlayan bir yöntemdir.
Plörodez işlemi, farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir:
Kimyasal Plörodez: Bu yöntemde, göğüs boşluğuna bir kimyasal madde enjekte edilir. Bu kimyasal madde, plevra zarlarının iltihaplanmasına ve yapışmasına neden olur. Plörodez de en sık kullanılan ajan steril talk’dır. Yanı sıra tetrasiklin ve bleomisin kullanılabilir.
Bu maddeler sulandırılarak göğüs dreninden verilebilir. Ardından hastaya çeşitli pozisyonlar verilerek verilen ilacın tüm göğüs duvarına temas etmesi sağlanır
Diğer yöntem kapalı bir ameliyatla sıvı drene edildikten sonra görerek toz halinde akciğer zarlarına direk uygulanmasıdır. Bu yöntemle başarı oranı daha fazladır.
Mekanik Plörodez: Bu yöntemde, cerrahi olarak plevraya mekanik abrazyon (irritasyon) uygulanır.
Plevral effüzyon’un tedavi şekli altta yatan hastalığa ve nefes darlığı oluşturup oluşturmamasına bağlı olarak değişir. Tedavide temel amaç sıvının drenajını sağlamak ve tekrarlanmasını önlemektir.
İlaçlar altta yatan hastalığa ve sıvının oluşma mekanizmasına göre seçilir. Diüretikler (idrar söktürücü) ve antibiyotikler kullanılır. Sıvı bir kansere bağlı oluşmuşsa kemoterapi ilaçları verilebilir.
Torasentez-hasta oturur pozisyonda kürek kemiğinin altından özel bir iğne yardımı ile sıvı boşaltılır. Tedavi ve tanı amaçlı torasentez yapılabilir.
Plevral drenaj kateteri- lokal anestezi ile göğüs yan duvarından göğüs boşluğuna ince bir kateter yerleştirilir. Kateter’in üç’ü bir torbaya bağlanır.
Tüp torakostomi(göğüs tüpü)- plevral boşluğa nispeten daha geniş çapta bir dren takılması. Dren özel bir şişeye bağlanır. Göğüs boşluğundaki sıvı tahliye edildikten sonra sonraki süreçte 24 saatlik drenaj miktarı takip edilir. 24 saatlik drenaj 150-200 civarında olduğunda dren çekilebilir. Bu süreç hastane yatışı gerektirebilir.
Hangi durumlarda Cerrahi yapılır?
Akciğerin üzerinde korteks ( kabuk) oluşması veya drenaj yöntemi ile yeterli miktarda sıvı boşaltılamaması durumunda cerrahi seçeneği hastalara sünülür.
Cerrahinin iki yöntemi vardır:
Video-assisted thoracoscopic surgery (VATS)-kapalı yöntem: göğüs yan duvarında bir veya iki küçük kesi yapılarak plevral aralığa girilir. Kamera yardımı ile görüntü sağlanır. Sıvı aspiratör yardımı ile boşaltılarak plevral aralık temizlenir. Akciğerde korteks oluşmuşsa dekortikasyon yapılır. Sıvının tekrar oluşmaması için steril talc gibi özel maddeler kullanılabilir.
Torakotomi-açık cerrahi: Genellikle ampiyem-göğüs boşluğunda enfeksiyon olduğunda bu yöntem kullanılır. Göğüs duvarında 6-10 cm uzunluğunda kesi yapılır. Ardından göğüs boşluğundaki tüm fibrin dokuları çıkartılır ve steril sıvılarla yıkanır. Göğüs tüpü yerleştirilerek ameliyat sonlandırılır.
Özellikle malign plevral efüzyonlarda sıvının tekrarlanması olasılığı fazladır. Bu tür durumlarda plörodez olarak adlandırılan yöntem kullanılır. Plörodez akciğer zarlarının dolayısı ile akciğerin göğüs duvarına yapışmasını sağlayan bir yöntemdir.
Plörodez işlemi, farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir:
Kimyasal Plörodez: Bu yöntemde, göğüs boşluğuna bir kimyasal madde enjekte edilir. Bu kimyasal madde, plevra zarlarının iltihaplanmasına ve yapışmasına neden olur. Plörodez de en sık kullanılan ajan steril talk’dır. Yanı sıra tetrasiklin ve bleomisin kullanılabilir.
Bu maddeler sulandırılarak göğüs dreninden verilebilir. Ardından hastaya çeşitli pozisyonlar verilerek verilen ilacın tüm göğüs duvarına temas etmesi sağlanır
Diğer yöntem kapalı bir ameliyatla sıvı drene edildikten sonra görerek toz halinde akciğer zarlarına direk uygulanmasıdır. Bu yöntemle başarı oranı daha fazladır.
Mekanik Plörodez: Bu yöntemde, cerrahi olarak plevraya mekanik abrazyon (irritasyon) uygulanır.
Op.Dr. Galbinur Abdullayev halen İstinye Üniversitesi Gaziosmanpaşa Medical Park hastanesinde görevini yürütmektedir.
Copyright 2024 GALBİNUR ABDULLAYEV. Designed by SRN DİJİTAL