Although pulmonary medicine only began to evolve as a medical specialty in the 1950s.
One of the first major discoveries relevant to the field of pulmonology was the discovery of pulmonary circulation. Originally, it was thought that blood reaching the right side of the heart passed through small ‘pores’ in the septum into the left side to be oxygenated, as theorized by Galen; however, the discovery of pulmonary circulation disproves this theory.
Diğer kanserlerde olduğu gibi normal hücre bölünmesi ve büyüme süreçlerinin bozulması nedeni aşırı ve kontrol edilmeyen hücre
Vücudun bir bölgesinden kaynaklanıp kan veya lnfatik yolla akciğere yayılan tümörlere akciğer metastazı veya metastatik akciğer hastalığı denir.
Ekinokokkoz, Echinococcus türü tenyaların neden olduğu paraziter bir hastalıktır. Kistik ekinokokkoz ve alveoler ekinokokkoz olmakla iki ana türü vardır.
Amfizem alveoller olarak adlandırılan küçük hava keseciklerinin hasar görmesi sonucu özelliğini kaybedip genişlemesi ve alveolleri
Bronkoskopi nefes borusunu, bronşların detaylı bir şekilde görüntülenmesi amacı ile yapılan bir işlemdir.
Akciğerin içerisindeki hava yollarında çeşitli nedenlerle oluşan hasar sonucunda bronşların kalıcı olarak genişlemesidir.
Diafragma göğüs tabanında bulunan toraksla karın boşluğunu ayıran kübbe şeklinde kas tabakasıdır.
En sık görülen göğüs duvarı deformitesidir. 1000 doğumda 1/8oranında görülür. Erkeklerde kadınlardan 2-4 kat daha fazla görülmektedir.
Göğüs duvarı göğüs boşluğundakı hayati önem taşıyan organları korumakla görevli kafes şeklinde bir yapıdır.
Terlemenin temel amacı vücut ısısını düzenlemektir. Ekrin ter bezlileri vücudumuzun her tarafında yaygın olarak bulunmaktadırlar.
Mediasten iki akciğer, omurga ve sternum kemiğinin arasında bulunan, nefes borusu kalp ve büyük damarların yerleştiği bir bölgedir.
Mediasten yanlarda akciğerler, önden sternum kemiği arkada omurga ile sınırlanan göğüs böşluğunun bir bölümüdür.
Mezotelyoma akciğer kanserine nazaran daha az rastanlan agresivf seyreden akciğer zarından kaynaklanan bir kanser çeşididir.
Pektus karinatum sternum ve kaburgaların dışa doğru çıkıklığı ile karakterize edilen bir göğüs deformitesi çeşitidir.
Plevral effüzyon, akciğerlerin dış yüzeyini kaplayan ve göğüs boşluğunu dolduran plevra adı verilen zarların arasındaki alanda
Trakea veya soluk borusu ses telleri ile akciğerler arasında yerleşen, solunan havanın akciğerlere ulaşmasını sağlayan
Trakeada oluşan tümörler solunum yolunu kapatarak ciddi solunumsal sıkıntılara neden olmaktadırlar.
Pnömotoraks, plevral aralıkta çeşitli nedenlerle hava birikmesi ve bunun sonucunda akciğerlerde kollaps oluşması durumdur.
Poland sendormu nadir görülen konjenital bir durumdur. Bulguları son derce değişiklik gösterebilir.
Rib flare genellikle göğüs kafesinin alt kısmındakı kaburga kıkırdaklarının bir biri ile birleşerek oluşturdukları
Sternal kleft sternum kemiğinde defekt olması ile karakteriz edilen nadir görülen idyopatik konjenital göğüs duvarı malformasyonudur.
Timoma sternum kemiğinin arkasında yerleşen timus bezinden kaynaklanan bir tumör çeşididir.
Torasik outlet sendormu kola giden damar ve sinirlerin üst göğüs bölgesinde ve boynun alt kısmında sıkışması sonucu ortaya çıkar.
VATS toraks patolojilerinin tanı ve tedavisinde kullanılan mimimal invaziv cerrahi prosedürdür. VATS
Historically, drugs were discovered through identifying the active ingredient from traditional remedies or by serendipitous discovery. Later chemical libraries of synthetic small molecules.