Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.
Diğer kanserlerde olduğu gibi normal hücre bölünmesi ve büyüme süreçlerinin bozulması nedeni ile aşırı ve kontrol edilmeyen hücre bölünmesi ortaya çıkar. Hücreler bir kitleye veya tümöre dönüşür. Bu tümör zamanla büyüyerek akciğer dokusuna ve çevre organlara yayılarak zarar verir.
Akciğer kanseri gelişme riski bir dizi faktöre bağlıdır. En önemli risk faktörü sigaradır.
Akciğer kanseri risk faktörleri şunlardır:
Akciğer kanseri her bireyde görülebilir, ancak belirli risk faktörlerine maruz kalan kişilerde daha sık görülme eğilimindedir. Bu nedenle, bu kişilerde risk faktörlerini azaltmak ve erken teşhis için düzenli tarama yapmak önemlidir.
Akciğer kanseri, gerek dünyada gerekse ülkemizde kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedenidir. Her yıl 1 milyondan fazla yeni akciğer kanseri vakası teşhis edilmektedir.
Akciğer kanserinin belirtileri, genellikle hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıkar. Erken aşamalarda, akciğer kanseri genellikle
semptom vermez ve çoğu zaman rastlantısal olarak bir radyolojik görüntüleme sırasında tesadüfen teşhis edilir. Ancak, hastalık ilerledikçe aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir.
Bu belirtiler akciğer kanseri gibi pek çok başka sağlık sorununa da işaret edebilir, bu nedenle herhangi bir belirtiye
sahipseniz vakit kaybetmeden doktorunuza danışmanız önemlidir.
Erken teşhis, tedavi seçeneklerinin etkinliğini artırmaktadır.
Tanı hastanın tıbbi öyküsü, fizik muayene bulguları ve görüntüleme testleri gibi faktörlere dayanarak yapılır. Akciğer kanseri tanısında ilk aşamada kullanılan tetkik akciğer grafisidir. Akciğer grafisinde şüpheli bir görüntü saptandığında tomografi ve gerekirse PET-BT çekilir. Bu görüntülemeler sonucunda hala kanser şüphesi devam ediyorsa potansiyel kanser hücrelerinin
doğrudan incelenmesi için biyopsi yapılır. Biyopsi, birçok farklı yöntemler gerçekleştirilebilir:
Akciğer kanserine tanı koyma süreci, birçok farklı branştaki uzmanın katkısıyla gerçekleşir, genellikle göğüs cerrahı, göğüs
hastalıkları uzmanı, onkolog, radyolog ve patolog gibi uzmanlar arasında işbirliği gerektirir. Tanı, her hasta için bireysel olarak yapılır ve genellikle belirli semptomlar, görüntüleme bulguları ve diğer klinik faktörler dikkate alınarak kişiselleştirilir.
Akciğer kanseri genellikle iki ana tip olarak sınıflandırılır: küçük hücreli akciğer kanseri ve küçük hücreli olmayan akciğer
kanseri.
Küçük Hücreli Akciğer Kanseri: Küçük hücreli akciğer kanseri, kanser hücrelerinin mikroskop altında küçük ve yuvarlak görünmesi nedeniyle adını almıştır. Küçük hücreli akciğer kanseri genellikle sigara içenlerde görülür, hızlı yayılan bir kanser türüdür. Tanı konulduğunda sıklıkla diğer organlara (beyin, karaciğer, kemikler) yayılım gösterdiği saptanır. Tedavi genellikle kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonunu içerir. Erken evrede saptanırsa cerrahi yapılabilir.
Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanseri: KHDAK, akciğer kanserinin en yaygın türüdür ve tüm akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %85’ini oluşturur. Küçük hücreli dışı akciğer kanserinin üç ana tipi vardır:
Adenokarsinom: Bu tip genellikle periferik akciğer dokusunda gelişir. Bu tip akciğer kanseri, mukus salgılayan hücrelerde oluşur. Akciğer adenokarsinomu çoğunlukla sigara içen kişileri etkiler. Ancak hiç sigara içmemiş kişilerde de gelişebilir. Ayrıca diğer akciğer kanseri türlerine göre daha genç yaşta ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir.
Skuamöz hücreli karsinom: Bu tip genellikle merkezi akciğer dokusunda gelişir ve sigara içenlerde daha yaygındır.
Büyük hücreli karsinom: Farklılaşmamış karsinom olarak da adlandırılan bu kanser türü, akciğerin herhangi bir bölümünde oluşabilir. Hızla büyüyüp yayıldığı için tedavisi daha zordur.
Akciğer kanserinin evrelendirilmesi tümörün boyutu, çevredeki organlarla olan ilişkisi, lenf nodlarının dürümü ve uzak organlara yayılıp yayılmaması gibi faktörlerle ilişkilidir.
Küçük hücreli dışı akciğer kanserinin aşağıdaki evreleri vardır.
Evre I: Tümör boyut olarak küçüktür, tamamen akciğerin içindedir ve lenf nodlarına yayılım göstermemiştir.
Evre II: Kanser yayılım göstermemiştir fakat tümör Evre I’dekinden daha büyüktür. Kanser hücrelerinin bir kısmı yakındaki lenf düğümlerine yayılmış olabilir.
Evre III: Kanser, akciğerlerdeki diğer loblar veya diğer organlara yakın büyük lenf düğümlerine yayılabilir. Bu evrede kanser, akciğer dışındaki yapıları etkileyebilir, ancak genellikle daha uzak organlara yayılmamıştır.
Evre IV: Kanser, akciğer dışındaki organlara veya dokulara yayılmıştır. Bu evrede kanser, beyin, karaciğer, kemikler veya diğer uzak organları etkileyebilir.
Akciğer kanseri tedavisi, kanserin türü, evresi, genel sağlık durumu ve diğer bireysel faktörlere göre belirlenir.
İmmünoterapi: Vücudun bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanıyıp yok etmesini sağlayan bazı ilaçların kullanılmasıdır. Bazı akciğer kanseri hastalarında immünoterapi, diğer tedavilerin yanı sıra veya diğer tedavilerin başarısız olduğu durumlarda kullanılabilir.
Tedavi planı, hastanın durumuna ve kanserin özelliklerine bağlı olarak belirlenir. Tedavi seçeneklerini tartışmak ve en uygun tedavi planını belirlemek için bir multidisipliner yaklaşım önemlidir.
Akciğer kanserinin cerrahi tedavisi
Akciğer kanseri cerrahisinde yaygın olarak 3 ana prosedür uygulanır.
Lobektomi: Akciğerin bir büyük parçası-lobun çıkarılması ameliyatı. Tümör sadece bir lobla sınırlı ise bu ameliyat uygulanır.
Pnömonektomi: Bir akciğerin tamamının çıkarılması ameliyattır. Bu ameliyat kanser akciğerin ortasında yer aldığında, akciğerin her tarafına yayıldığında veya tümör ana bronş içerisinde yer aldığında yapılır.
Segmentektomi ve wedge rezeksiyon: Akciğerin lobunu oluşturan segmenterden birinin veya sadece tümörün çıkarılması ameliyattır. Segmentektomi genellikle erken evrede saptanan 1cm den küçük tümörlerde gerçekleştirilir. Wedge rezeksiyon ise genel durumu iyi olmayan anatomi rezeksiyonları kaldıramayacak yaşlı hastalarda kullanılabilir.
Solunum Fonksiyon testi veya yürüme testi: Solunum kapasitesini değerlendirmek için kullanılır. Akciğer çıkarıldıktan sonra geriye kalan akciğer dokusunun hastaya yeterli olup olmaması ameliyattan önce kararlaştırılır.
Minimal invaziv cerrahi(VATS veya Robotik cerrahi): Ameliyat bir veya iki küçük kesikten gerçekleştirilir. Postoperatif dönemde daha az ağrılı olması erken taburculuk gibi avantajları vardır.
Ameliyattan sonraki süreç…
Ameliyattan sonra taburculuk 5-10 gün içerisinde gerçekleştirilir. Hasta ameliyatınızdan sonra mümkün olan en kısa sürede hareket etmeye başlaması için teşvik edilir. Bu akciğerin erken toparlanmasına yardımcı olmaktadır. Yanı sıra mümkün olduğunca öksürük veya triflo gibi çeşitli solunum hareketleri önerilir.
Tüm ameliyatlarda olduğu gibi akciğer ameliyatında da komplikasyon gelişme riski vardır.
Komplikasyonlar ameliyat sırasında veya ameliyattan sonraki süreçte gelişebilmektedir.
Op.Dr. Galbinur Abdullayev halen İstinye Üniversitesi Gaziosmanpaşa Medical Park hastanesinde görevini yürütmektedir.
Copyright 2024 GALBİNUR ABDULLAYEV. Designed by SRN DİJİTAL